Türkiye’de, son aylarda artarak devam eden “HDP’nin kapatılması” tartışması dün sonuç buldu ve dava açıldı.
Evvel, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, ocak ayında “HDP’nin kapatılması adalete karşıtlık teşkil etmeyecektir” demişti. Bahçeli akabinde, Yargıtay’a HDP’nin kapatılması konusunda davette bulunmuştu.
Sonra, Kobani soruşturmasında HDP’li 9 vekil Fatma Kurtulan, Garo Paylan, Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş, Hakkı Saruhan Oluç, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Sezai Temelli, Pero Dundar ile Pervin Buldan hakkında fezleke düzenlenmişti.
Akabinde, Van Cumhuriyet Başsavcılığı HDP’li 5 milletvekili hakkında soruşturma başlattığını açıklamıştı. Dün ise HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürülmüştü.
HDP’Lİ İSİMLER İÇİN 5 YIL SİYASET YASAĞI
Dün akşam saatlerinde ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme’ye gönderildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, HDP’nin devletin parçalanamaz bütünlüğüne karşıt aksiyonların odağı haline geldiği belirtildi.
HDP iddianamesinde, 687 kişi için 5 yıl mühletle siyaset yasağı talep edildi. Bu atak ise HDP’nin kapatılması durumunda “Yeni kurulacak partinin önüne geçmek” olarak yorumlandı.
AKP’NİN “ÇÖZÜM SÜRECİ” İDDİANAMEDE YER ALDI
609 sayfalık iddianame incelendiğinde Tahlil Süreci’nin yer aldığı görüldü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin öncülüğünde yapılan Tahlil Süreci’ndeki görüşmeler, HDP’nin kapatılması iddianamesinde sayfalarca yer aldı. Devletin müsaadesiyle yapılan, hatta devletin yetkililerin yer aldığı görüşmeler HDP’nin kapatılmasına yönelik münasebetler olarak sıralandı.
ÖCALAN İLE YAPILAN GÖRÜŞMELER CÜRÜM GÖSTERİLDİ
HDP’nin PKK ile birklikte hareket ettiğine yönelik münasebet olarak, İmralı görüşmelerinde HDP heyetinin PKK önderi Abdullah Öcalan’a hitapları gösterildi.
İddianamede, açık kaynaklarda da yer alan İmralı Günlükleri’ne atıfta bulunularak, Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Lider, İdris Baluken ve Altan Tan’ın Öcalan’a “Başkanım, sayın liderim, önderlik” diye hitap ettikleri belirtildi.
HDP’li isimlerin Öcalan’dan talimat aldıkları ve bu istikamette hareket ettikleri tabir edildi.
GÖRÜŞMELERDE DEVLET VAZİFELİLERİ DE YER ALDI
Ancak takvim geri sarıldığında ve İmralı görüşmelerinin yapıldığı 2013 yılına gidildiğinde, AKP’nin ve Erdoğan’ın süreçte şahsen rol oynadığı görüldü.
İddianamede bahsedilen İmralı Günlükleri’ne bakıldığında, HDP heyetinin Öcalan ile görüşmesinde devlet yetkililerinin de yer aldığı ortaya çıktı.
HDP heyeti için “Öcalan’dan talimat alıyor” denirken, görüşmelerde yer alan devlet yetkilerinin Öcalan’ın isteklerine tekraren olumlu karşılık verdiği görüldü.
Hatta devlet yetkilisi görüşmelerde Öcalan’a karşı, “Bu masanın etrafındaki herkes iyi niyetlidir”, “İsabetli tespitlerinize tanığız” tabirlerini kullanmıştı.
“ÖRGÜTÜ YÖNETMENİZE MÜSAADE EDİYORUZ”
Bundan da öte, kelam konusu görüşmelerde devlet yetkilisinin Öcalan’a “Siz buradan örgütü yönetiyorsunuz. Buna müsaade ediyoruz. Heyetlerin geliş gidiş imkanlarını sağlıyoruz” dediği görüldü.
Yani iddianameyi hazırlayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, “HDP Öcalan’la işbirliği yaptı” diyerek kaynak gösterdiği İmralı Günlükleri’nde, AKP hükümetinin yönlendirdiği devlet yetkililerinin Öcalan’la tekraren birebir masaya oturduğu ve isteklerini yerine getirdiği yazıyordu.
Cumhuriyet
