Çocukluk arkadaşı Eyüp Uyanık ve Selami Pak, reklamverenlerin ve markaların dijital kampanyalarında verimliliği artırmak ve insan ile marka etkileşimini sağlamak için yürüyen reklam mecraları YayaTvBoards’u hayata geçirdi. 1 yıldır üzerinde çalışan projedeki panolar ile markalar eserlerinin tanıtımını sokak sokak gezdirerek yaptırabiliyor. Şu anda yalnızca İstanbul’da olan reklam mecralarını evvel tüm Türkiye’ye sonra da dünyaya taşımayı hedefliyorlar.
GENÇLER İÇİN GELİR KAPISI
Pandemiyle dijitalleşmenin artığını ve birçok markanın reklam vermek için toplumsal medyaya yöneldiğini söyleyen YayaTvBoards kurucu ortağı Eyüp Uyanık, “Yürüyen reklam mecraları ile marka ve insan etkileşimini hayata geçirdik. Markaların istediği imaj ve fotoğraf panolarda yayınlanıyor. Markalarla yapılan iş birliği kapsamında gençler, belirlenen cadde ve sokaklarda, panoları sırtlarına alıp yürüyecek. Ekranların içerisinde markaların reklamları dönecek. Taşıyıcılara günlük, 250 ile 300 lira ortası ödeme yapıyoruz” dedi.
REKLAM MECRALARI GÜNLÜK, HAFTALIK VE AYLIK KİRALANIYOR
Aygıtı 1 yılda geliştirdiklerini anlatan Uyanık, “Belirlenen cadde yahut sokaklarda yaklaşık 5 saat yürüyerek markaların tanıtımı yapılacak. Markalar için özel renklerde de üretebiliyoruz. Açılışlar, tertipler, lansmanlar aslında insan etkileşiminin olduğu her alanda olabiliriz. Markalara inançlı veri da sağlıyoruz. Günlük, haftalık ve aylık kiralama modellerimiz var” tabirlerini kullandı.
MARKALAR İÇİN ÖNEMLİ GERİ DÖNÜŞLER OLUYOR
Sokakta insanların durup baktığını, ne olduğunu anlamaya çalıştığını aktaran Uyanık, “Artık dijital bir dünyaya geçiş yaptık. Türkiye’de yaygın değil fakat bu modele ortam reklamcılığı ismini veriyoruz. Panolarda markalar için özel kampanyalar tasarlanabiliyor. Markalar için önemli geri dönüşler oluyor” dedi.
PİLİ 8 SAATE KADAR DAYANIYOR
Aygıtın teknik özellikleri hakkında bilgi veren YayaTvBoards kurucu ortağı Selami Pak ise “Ürün özel bir işletim sistemine sahip. Dış ortamdaki sıcağa ve soğuğa karşı sağlam, özel pil yapısı sayesinde 7-8 saat kullanıma uygundur. Bunu 10-12 saate de çıkartabiliyoruz. Geliştirdiğimiz yazılımla aygıtları uzaktan denetim edebiliyoruz. Aygıtın üzerine ekleyeceğimiz kamera sayesinde çantanın nerede olduğunu, taşıyıcının yürüyüp, yürümediğini, dış ortamdaki sese kadar, reklamveren kendisine gönderdiğimiz linkten ulaşabilecek. Eseri farklı boyutlarda da geliştirmeyi düşünüyoruz, şu anda 6 kilo yükünde, birinci protatip 15 kiloydu. Çantalar hem yatay hem de dikey kullanılıyor” diye konuştu.
“DAHA TESİRLİ VE İŞLEVSEL”
Pak, “Sabit reklam panoları insanların dikkatini çekmiyor, önünden geçip gidiyorlar. Bu panolar ise beşerler önüne bakarak yürüdüğü için direk etkileşim sağlıyor. Daha tesirli oluyor. Sabit büyük ekranlara nazaran maliyeti ise daha uygun ve fonksiyonel. İşin toplumsal sorumluluk tarafı da var, taşıyıcılar para kazanıyor” tabirlerini kullandı.
DİJİTALLEŞME HAYATIN HER ALANINDA
İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğrt. Üyesi Özge Turhan da pandemiyle dijitalleşmenin hayatın her alanına girdiğini söyledi. Turhan, “Sektörde her dakika yeni bir marka oluşuyor. Yeni eserler çıkıyor, bu da pazarlamanın tutundurma fonksiyonunda zorlukları beraberinde getiriyor. Markalar dalda tutunmak için bilinirliliğe büyük ehemmiyet veriyor. Atipik istihdam tipiyle gençler dünyayı da gezebilir. Z nesline yönelik yapılan çalışmalarda gençlerin esnek çalışmak ve dünya gezmek istediklerini görüyoruz. Proje, Türkiye’de küreselleşmek isteyen markalar için çığır açacaktır. Dğnyanın rastgele bir ülkesinde sokaklarda Türk markalarının bu türlü reklamının yapılması, bilinirliklerini artıracaktır. Pazarlamayı hayatımızın her alanına taşımış olacaklar” dedi.
80 yaşındaki Gufran Sezer de reklam panosunun ilgisini çektiğini, hoş bir proje olduğunu söyledi.
Cumhuriyet
