Türkiye ve Yunanistan, 2002- 2016 yılları ortasında 60 tıp boyunca sürdürdükten sonra orta verdikleri ön görüşmelere (istikşafi görüşmeler) 5 yıl ortadan sonra dün tekrar başladı. İstanbul’da yapılan ön görüşmelerin 61. cinsinde iki ülke yetkilileri, 5 yıl ortanın akabinde müzakerelerdeki mevcut durumu ve gelecek çeşitlerde görüşülecek bahisleri gözden geçirdi.
Türk Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği bilgiye nazaran, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde yapılan görüşmelerde Türk heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal başkanlık etti. Heyette ayrıyeten Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler, Denizcilik, Havacılık, Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes, Denizcilik, Havacılık, Hudut Genel Müdür Yardımcısı Barış Kalkavan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yer aldı.
BİR SONRAKİ TIP ATİNA’DA
Yunanistan heyeti ise ön görüşmelerin evvelki tiplerinde da yer alan emekli Büyükelçi Pavlos Apostolidis, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Büyükelçi Aleksandros Kuyu ve Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri’nin Özel Kalem Müdürü İfigeniya Kanara’dan oluştu. Taraflar, ön görüşmelerin 61. cinsinde, bir sonraki görüşmenin Atina’da yapılması konusunda mutabık kaldı.
Taraflar ortasındaki saklılık uzlaşısı gereği görüşmelerin içeriğine dair bilgi verilmiyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde Ege dahil tüm sıkıntıların tahlili mümkündür ve bunun için irademiz tamdır” sözlerini kullandı.
Bölgesel barış ve istikrarın herkesin menfaatına olduğunu kaydetti. 2002-2016 yılları ortasında 60 cins boyunca yapılan görüşmelerin husus başlıkları ortasında Ege Denizi’ndeki karasuları, kıta sahanlığı, hava alanı, uçuş bilgi, (FIR) Arama Kurtarma, (SAR) NAVTEX (Seyrüsefer bildirimi) problemleri bulunuyor.
Yunanistan’ın ön görüşmelerde yalnızca deniz yetki alanı probleminin görüşülebileceği istikametinde ısrarının olduğu biliniyor. Türkiye ise Doğu Ege adalarının Yunanistan tarafından ihlal edilen gayri askeri statüsü ile aidiyeti belgisiz adalar sorununun de ortalarında bulunduğu iki ülke ortasındaki tüm sorun başlıklarının görüşmelerde ele alınması gerektiği görüşünü savunuyor.
Doğu Akdeniz’de güç, aktiflik çabası sürerken Avrupa Birliği (AB) üzerinden Ankara’ya yönelik baskılar geçen yıl ağırlaşmıştı. Ankara-Atina ortasında tansiyon yükselmişti. Lakin son devirde Ankara ve AB sınırında ölçülü, işbirliğine yönelik bildiriler da gündeme yansımıştı.
Cumhuriyet
