AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yaptığı açıklamalarda gündeme dair açıklamalarda bulundu.

“PKK TERÖR ÖRGÜTÜNE ÇOK AĞIR ZAİYATLAR VERİLİYOR”

AK Parti Sözcüsü Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“MÜZİSYENLERE DAYANAK SÜRECEK”

Pandemi çerçevesinde çeşitli önlemler alınıyor. Burada istiyoruz ki herkes olumlu etkilensin. Bu çerçevede çeşitli kesimlere Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla dayanak devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın sanatçı, tiyatrocu ve müzisyenlere verdiği dayanak değerlidir. ‘Müzik Susmasın’ projesi kapsamında bu dayanaklar müzisyen arkadaşlarımıza ulaştırılıyor. Müzisyen arkadaşlarımıza takviye sürecektir. Tüm sanatçı arkadaşlarımızın iletilerini aldığımızı, seslerini duyduğumuzu tabir etmek isterim. Tiyatrolarımıza verilen takviye değerli. Şimdiye kadar 37 milyon takviye sağlandı. 1 Temmuz-20 Eylül tarihleri ortasında 25 milyon turne dayanağı olacak. Müzik sendikası, müzik birlikleri, müzik dernekleri bu listeleri bize gönderiyor. Daha fazlası için uğraş ediyoruz. İnşallah bu periyodu de atlattıktan sonra müzisyenlerimizle özgür bir formda eski günlerdeki üzere buluştuğumuz ortamlara kavuşmayı temenni ediyoruz.

“SAVUNMA ENDÜSTRİNDE GELİNEN YER…”

Türkiye’nin savunma endüstrinde geldiği yer açısından değerli haberler çıkıyor. Türkiye’nin İHA ve SİHA’lar yoluyla savaş sistemlerini nasıl değiştirdiğini, nasıl bir üstünlük ortaya çıkardığını Türkiye aykırısı ülkelerin bile bunlara sahip olmak istediğine dair milletlerarası medyada çok sayıda tahlil çıkıyor. Türkiye’nin birinci uçak gemisi Anadolu’nun üretimi hızlı biçimde devam ediyor. Bir amfibi atak gemisi sınıfına giren Türkiye’nin birinci uçak gemisi olacak. En değerlisi bu geminin hava platformunda İHA’lar ve SİHA’lar için de platform kelam konusu olacak. Böylelikle Ege ve Akdeniz’de, Pasifik’te Türkiye açısından stratejik üstünlük sağlayıcı tabana kavuşmuş olacak. Tıpkı vakitte doğal afetler için de kullanılacak. İçinde ameliyathaneler olacak. Yüzde 70’e yakın ögesinin yerli olarak gerçekleşmesi bekleniyor. 200’e yakın firmanın katkı sağladığını belirtmek isterim.

“SAYIN EMİNE ERDOĞAN HANIMEFENDİNİN ÖNCÜLÜNDE ETRAF HASSASLIĞI İLE PROJE ÜRETİLİYOR”

Etraf ve Şehircilik Bakanlığımız gündem olan bahisleri yakın bir halde takip ediyor. Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin öncülüğünde birçok etraf hassaslığı ile proje üretiliyor. Atık problemiyle ilgili olan proje bunlardan en değerlisi. BM tarafından atık alanında atılı kentler global şampiyonu mükafatı sayın Emine Erdoğan hanımefendiye verildi. Bu ödül birinci sefer Emine Erdoğan hanımefendiye verildi. Türkiye’nin bu bahislerde yaptığı öncülüğün takdir edilmesi, model oluşturması, ilham kaynağı oluşturulması son derece değerli. Emine hanım jenerasyonumuz iklimiz krizini kriz olmaktan çıkarabilecek son kuşaktır diyerek bunun ehemmiyetini bir sefer daha vurgulamış oluyor. İnşallah dünyanın diğer kentlerin de tıpkı modelleri uygulayarak uğraşa dayanak vermelerini ümit ediyoruz.

“MARMARA’DAKİ MÜSİLAJLA İLGİLİ YARIN ÇALIŞTAY DÜZENLENECEK”

Marmara denizindeki müsilaj, denizcilerin tabiri ile deniz salyası son derece huzursuz edici. Tahammül edemeyeceğimiz bir kirliliğe işaret ediyor. İklim değişikliği, denizin dingin olması buna yol açtığını söylüyor. Ortaya çıkan tablo radikal bir halde müdahale etmemizi gerektiriyor. Yüzeyden temizlense bile tekrar tekrar ortaya çıkıyor. Marmara denizinin etrafında 25 milyona varan nüfus yaşıyor. Belediyelerin yaptığı deşarjlar, balıkçılık faaliyetleri üzere bir sürü bileşen yanyana geliyor. Etraf ve Şehircilik’ten sorumlu genel lider yardımcımız Çiğdem Hanım, bakanımızın yaptığı çalışmalarla birlikte parti olarak bu mevzuyu takip ediyoruz. Etraf Şehircilik Bakanlığımız yarın zannediyorum bir çalıştay düzenleyecek. Çeşitli örnekler alındı, akademisyen ve ilgili kurumlarla paylaşıldı. Çok kapsamlı çerçevede bakıyoruz. İnşallah çalıştayın sonuçları bu hafta sonu paylaşılacak.

“İSRAİL’İ EN GÜÇLÜ BİÇİMDE KINIYORUZ”

Geçen hafta ağır formda İsrail saldırganlığını konuştuk. Batı Şeria’da 350 konuttan oluşan projenin temel atma merasimini görüyoruz. Bunu en güçlü formda kınıyoruz. İsrail’in gerginliği yükseltmemesi ve geçen seferki olaylardan ders çıkarması gerekiyor. BM İnsan Hakları Kurulu’nun işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail’in ihlallerini soruşturmak üzere bağımsız komite kurmasını son derece değerli buluyoruz. Bütün milletlerarası çevrelerin bu komiteye takviye vermelerini bekliyoruz. Almanya’da FETÖ’nün de dahil edildiği bir proje ortaya çıktı. Üç dini bir ortaya getirmek üzere hedeflerin nasıl terörist faaliyetlere dönüştüğünü gördük. Almanya’daki Türk ve Müslümanları temsil etmesi sözkonusu olmayan bu projeye geçit verilmemesi gerekirdi. Almanya’nın çok daha hassas davranmasını bekliyoruz.”

“CUMHUR İTTİFAKI ANAYASA TASLAĞINDA UZLAŞINCA BAŞKA PARTİLERE GİDİLECEK”

Çelik, anayasa çalışmalarının durumuyla ilgili soruya şu cevabı verdi:

“AK Parti içerisinde tamam denildiği andan itibaren o basamağa gelmiş bulunuyoruz. Ondan sonra MHP ile paylaşılacak. Cumhur İttifakı anayasa taslağında uzlaşı ortaya çıktıktan sonra öteki partilerle paylaşılması ve hayata geçmesi için adımlar atılması sözkonusu olacak. 12 Eylül’deki 80 darbesinden beri Türkiye yeni anayasayı tartışılıyor. Yeni anayasa gelecek kuşaklara borcumuzdur. Darbe süreçleri ortadan kalktıktan sonra daima olarak sivil anayasadan bahsedilmesi sözkonusu oldu. Aşağıdan üste anayasa inşa edilmesi için çok kıymetli birikim ve çalışmalar var. Temelinde birikim yüksek, buna verilmiş emek çok, artık temel sıkıntı bunun hayata geçirilmesidir. Bu bahiste Cumhur İttifakı’nın üzerine düşeceğini yapacağı konusunda hiçbir kuşku yoktur.”

“ERKEN SEÇİM KELAM KONUSU DEĞİL”

Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

“Erken seçim rastgele bir formda kelam konusu değildir. Her girdiği seçimi kaybetmiş genel liderden tutun da, oy oranı yüzde 1’de gezinene kadar herkes erken seçim diye tutturmuş. Seçimlerin vaktinde yapılacağını bir vesileyle söz etmiştim. Bütün bu mühlet içerisinde yapacağımız işlere ağırlaşmak temel olandır. Nasıl bir münasebet ortaya koyuyorlar? Siyaset bir tez, sav ortaya koymak için yapılır. O denli bir pozisyonlanma var ki büsbütün AK Parti’nin antitezi olmaktan öteye gidemeyen argümanlar var. Bir siyasi parti kendi varlığını topluma ulaştırdığı bildiriyle gösterir. Yalnızca AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın anti tezi olarak pozisyonlandırılmış bir yapının hiçbir siyasi argüman üretemeyip, daima olarak gündeme getirdiği bir bahis olarak görüyoruz.

“TÜRKİYE’YE BASKI YAPILARAK SORUN ÇÖZÜLMEZ”

Dışişleri Bakanımızın Yunanistan’a bir ziyareti gerçekleşti. Yunan Dışişleri Bakanı’nın Ankara ziyaretinde yaptığı saygısızlığın terk edildiğini gördük. Türkiye bir müzakere devletidir. Atina şunu anlamak zorundadır. Türkiye’nin üzerine AB’den ya da diğerlerinden baskı yaparak çözeceği hiçbir sorun yoktur. Atina makul bir yere kavuşulmasını istiyorsa bu sıkıntıda Türkiye ve Yunanistan’ın uzlaşıya varmasıdır. Bu coğrafyada biz yaşıyoruz, kendimiz çözeceğiz. Münhasır ekonomik bölgelerle ilgili olarak ortaya çıkan ihtilafta oraya Fransız gemisini davet edip Fransız bayrağı dikerek çözülecek sorunlar değildir bunlar. Oraya Yunanistan’ı çok sevdikleri için gelmiyorlar. Zelzelede koşan biziz, komşusunun yanında durur. Türkiye dostluğu denenmiş, tarihin süzgecinden geçmiş herkesin yarar göreceği bir ülkedir. Rastgele bir biçimde maksimalist talepleri masaya getirip müzakere edelim diye sunmayacaksınız. Masaya önkoşulsuz oturacaksınız. Bu türlü gelinirse orada alınacak bir sonuç yok. Türkiye Yunanistan ortasındaki hiçbir müzakere sistemi Türkiye tarafından durdurulmamıştır. Biz müzakereye iyi komşuluk ilgileri, hukuk ve hakkaniyetle her vakit varız.

“ABD PYD/YPG’YE DAYANAK VERMEMELİ”

ABD ile derin ve esaslı bir müttefiklik bağımız var. Aslında işbirliği yapacağımız alanlar ihtilaflı alanlara nazaran çok daha fazla. Geçmişte Türkiye’nin ne kadar değerli bir müttefik olduğunu göstermiş bir tablo önümüzde var. Türkiye’de 15 Temmuz darbe teşebbüsünü gerçekleştirmiş, vatandaşlarımızı şehit etmiş FETÖ’nün üzerindeki himayenin kalkmasıdır. O şahsın himaye görüyor olması müttefiklik bağlantıları açısından halledilmesi gereken bir sorundur. Meclis’in bombalanması, Cumhurbaşkanımızın öldürülmesine teşebbüs edilmesi üzere Türkiye ve milletlerarası hukuk açısından suça imza atılmıştır. PYD/YPG bir terör örgütüdür. Müttefiğimiz buna dayanak vermemesi lazımdır. DEAŞ ile YPG ortasında bir fark yoktur. Terör örgütüne bir diğer terör örgütüne güya uğraş diye dayanak verirseniz… ABD ile karşılıklı ekonomik alakaları nasıl büyüteceğimiz, Suriye’nin geleceği, Akdeniz’deki olaylar, Libya’nın geleceği konusunda ortak kıymet ve unsurları nasıl üreteceğimize dair çalışmamız gerekir. Biden periyodunda yeni idare işe başlamışken sayın lider daha evvel lider yardımcısı olarak Türkiye ile ilgili kâfi bilgiye sahip. Lider yardımcısı iken sayın Cumhurbaşkanımızla çeşitli görüşmeleri oldu. Yeni devirde ABD ile olumlu ajanda temelinde kıymetlendirmek istiyoruz.”

Ensonhaber