Ünlü oyuncu Oktay Kaynarca, Ozan Güven’in sevgilisi Deniz Bulutsuz’u darp ettiği tezlerine yönelik yaptığı açıklamalarıyla toplumsal medyada reaksiyon gördü. Kanal D’nin sunuculuğunu Hakan Ural ile Parıltı Tuğba Namlı’nın yaptığı “Neler Oluyor Hayatta” programına ünlü oyuncu Oktay Kaynarca telefonla bağlandı. Hakkında yapılan tenkitlere karşılık veren Kaynarca, “Ozan Güven’in laflarına hak vermemek elde değil” laflarına açıklama getirdi.

Konuşmalarının çarpıtılmasına sonlanan Kaynarca, bundan sonra gazetecilerle röportaj yapmayacağını belirterek kıymetli bir kakar aldı. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz serisinde Hızır Çakırbeyli olarak izlediğimiz oyuncu, internet sitelerinin “Ozan Güven’in kelamlarına hak vermemek elde değil” halindeki kelamını başa çekmesi nedeniyle laflarının yanlış algılandığını tabir etti.

İşte Oktay Kaynarca’nın televizyon ekranında yaptığı açıklamaların tüm detayı:

“Gerçekten çok vahim bir durum. İnsanlık için de istenilmeyen bir durum. Bayan tarafı için de istenilmeyen bir durum, erkek tarafı için de beğenilmeyen bir durum. İki tane arkadaşımız için de berbat bir durum. Bu beşerler sevgililer, birbirlerine aşık olmuşlar. Değerli bir şey yaşamışlar. Birbirlerini çok yükseltmişler. O yükseltmişlik içinde ne yaşamışlar, ne olmuş, ne bitmiş bunların hiç birini biz bilmiyoruz. Vukuat nasıl gerçekleşti biz bilmiyoruz. Bunları bilmek ve bu mevzuyu yargılamak da bizim işimiz değil.

Bu sefer ben gazeteci arkadaşlarla bir daha ‘Oktay abi röportaj yapalım’ dediklerinde konuşmayacağım artık. Bitti. Artık ben diyeceğim ki, ‘Kusura bakmayın çocuklar, yoruldum bu işlerden. Benimle röportaj yapmayın’ diyeceğim. O çocuklar da artık benimle konuşamadıkları için bana gönül koyacaklar. Nasıl yapacağız artık?

Röportajın içerisinden bir tane cümleyi internet siteleri başa çekiyorlar. Sadece bu hadise abartılsın, üzerinden konuşulsun ve reytingleri artsın diye. Benim söylediğim aradan çekilmiş cümleyi başlık olarak koyuyorlar. Ondan sonra benim yaptığım röportajı yayınlayınca diyorlar ki, ha bu türlü değilmiş. Aradan çekilmiş o ‘hak vermek gerekir’ cümlesini başa çekerseniz her şey değişir.

O hiç o denli bir şey değil. Yalnızca yargı sürecini istemesine hak vermek. Bu kadar net sıkıntı. Olağan ki ben de bütün Türkiye üzere düşündüm. Saf ki ben de birebir şeyleri söyledim. Ancak yargı süreci çok kıymetlidir.

Yargı o denli deliller buldu ki, o denli şeyler yaptı ki her şey değişti. Ne yapacağız? Değil mi?”

Televizyon Gazetesi