Amerikalı beslenme uzmanı Laura Flores, muzun yüksek oranda antioksidan içerdiğini, bu antioksidanların özgür radikallere karşı müdafaa sağladığını belirtiyor. Tıpkı vakitte muz, içerdiği yüksek ölçüde B6 vitaminine bağlı olarak, Tip 2 diyabete karşı muhafaza sağlıyor, kilo vermeye yardımcı oluyor, hudut sistemini güçlendiriyor ve beyaz kan hücrelerinin üretimini artırıyor.
Sıhhate faydaları:
Kalp sıhhati: Muzda bulunan potasyum, kalp atışları için gereken elektriğin bedende akmasına yardımcı olan bir mineral elektrolittir. Ayrıyeten muz, Amerikan Besin ve İlaç Dairesi’ne nazaran yüksek potasyum ve düşük sodyum içeriği sayesinde kardiyovasküler sisteminizi yüksek tansiyona karşı da koruyabilir.
Depresyon ve ruh durumu: Muzda yüksek ölçüde bulunan triptofan, bedende seratonine dönüştürüldüğünden depresyona karşı tesirlidir. Birebir vakitte B6 vitamini iyi bir uyku çekmenize, magnezyum da kaslarınızın rahatlamasına yardımcı olur.
Sindirim ve kilo kaybı: Muzda bol ölçüde bulunan lif, tertipli olarak tuvalete çıkmanızı sağlar. Bir muz günlük lif gereksiniminizin yaklaşık %10’unu karşılar. Ayrıyeten B6 vitamini bedeninizi Tip 2 diyabete karşı korur ve kilo vermenize yardımcı olur. Muzun kilo vermede tesirli olmasının sebebi şekerli olduğu için abur cubur yeme gereksiniminizi köreltmesi, birebir vakitte doyurucu olmasıdır. Muz, idman sırasında kan şekeri düzeyini de düzenler.
Görme yetisi: Her ne kadar görme yetisi deyince herkesin aklıma havuç gelse de muzun da görme yetisine katkısı epeyce büyük. Ulusal Sıhhat Enstitülerine nazaran muzda az da olsa değerli ölçüde bulunan A vitamini, göz sıhhatine katkıda bulunmanın yanı sıra, olağan ve gece görüşünüzü de korur. A vitamini içerisinde gözlerinizin etrafındaki zarları koruyan ve kornealarınıza ışığı ulaştıran proteinlerin bir elementi olan bileşenler bulunmaktadır. Başka meyveler üzere muz da tedavisi bulunmayan, merkezi görüşünüzün bulanıklaşmasına sebep olan maküler dejenerasyona karşı yararlıdır.
Kemikler: Muz, içerisinde yüklü ölçüde kalsiyum bulunmasa da kemiklerinizin güçlü kalmasına katkıda bulunur. The Journal of Physiology and Biochemistry mecmuasında yayınlanan 2009 tarihli bir araştırmaya nazaran muzda ağır ölçüde fructooligosaccharide bulunur. Bunlar, sindirime yardımcı probiyotikleri güçlendirir ve bedenin kalsiyumu emmesine yardım eder.
Kanser: Elde edilen birtakım bulgulara ortalama bir muz tüketimi böbrek kanserine karşı müdafaa sağlıyor. 2005 tarihli bir İsveç araştırmasına nazaran 75 öğünden fazla zerzevat yahut meyve tüketen bayanlarda kanser riskinin %40 oranında azaldığı görüldü. Haftada dört ila altı ortasında muz yiyen bayanların ise böbrek kanserine yakalanma riskini yarı yarıya indirdiği ortaya çıktı. Muzun böbrek kanserine karşı tesirli olmasının sebebi, içerisinde yüksek ölçüde bulunan antioksidan fenolik bileşeni olabilir.
Sıhhate ziyanları:
Çoka kaçmadan tüketildiği sürece muzun sıhhate rastgele bir ziyanı bulunmaz. Fakat çok fazla muz yenmesi durumunda baş ağrısı yahut daima uykulu olma durumu ortaya çıkabiliyor. Flores, baş ağrısının sebebinin muzda bulunan amino asitlerin kan damarlarını genişletmesi olduğunu söylüyor. Bu amino asitler fazla olgunlaşmış muzlarda fazla oranda bulunuyor. Uyku yapmalarının sebebi ise muzda yüksek oranda bulunan triptofan. Ayrıyeten magnezyumun da kasları gevşetmesi kimi vakit bir yarar olarak görülürken kimi vakit ziyanlı olabilir.
Muz epeyce şekerli bir meyve olduğundan çok fazla muz tüketmek ve diş paklığına gereken değeri vermemek diş çürümelerine sebep olabilir. Tıpkı vakitte muzda çok fazla protein yahut yağ bulunmadığı için tek başına tüketilebilecek sağlıklı bir besin değildir; antrenman sonrası yenen muz da tesirli bir atıştırmalık sayılmaz.
Çok fazla muz yemek son derece tehlikeli olabilir. Amerikan Besin ve İlaç Dairesi, yetişkinlerin günde iki muzdan fazla yememesini öneriyor. Her gün onlarca muz yediğiniz takdirde çok vitamin ve mineral düzeyleri bedeniniz için tehlike yaratabilir.
Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi, çok potasyum tüketiminin kaslarda zayıflama, süreksiz felç ve kalp atışlarında düzensizlik ile bağdaştırılan hiperkalemiye (aşırı yüksek potasyum seviyesi) sebep olabileceğini belirtiyor. Son derece önemli sonuçlar doğurabilecek hiperkaleminin belirtilerinin ortaya çıkması için ise çok kısa bir müddette yaklaşık 43 adet muz yemiş olmanız gerekiyor. Günde 500 miligramdan fazla B6 vitamini tüketilmesi kollarda ve bacaklarda hudut hasarına sebep olabiliyor. Lakin bu oranda bir B6 vitamini düzeyine ulaşmak için kişinin binlerce muz yemiş olması gerekiyor.
Muz kabuğu yenir mi?
Muz kabuğu sırf üzerine basmanız durumunda size ziyan verebiliyor. Muz kabuğu sanıldığı üzere zehirli değildir. Tersine yenilebilirdir ve içerisinde yüklü ölçüde besin unsuru bulunur. Muz kabuğunun dünyanın birçok bölgesinde yenildiğini belirten Flores, Batı’da bunun çok yaygın olmadığını da ekliyor. Muz kabuğunda yüksek oranda B6 ve B12 vitamini bulunmakla birlikte magnezyum, potasyum, lif ve protein de mevcuttur. Applied Biochemistry and Biotechnology mecmuasında yayınlanan 2011 tarihli bir makaleye nazaran muz kabuklarında polifenol, karotenoidler vb üzere çeşitli biyoaktif bileşenler de bulunur. Elbette muz kabuğunu yemeden evvel böcek ilacı sıkılmış olması ihtimaline karşı dikkatle temizlemeniz öneriliyor.
Muz kabukları çoklukla pişirilmiş, haşlanmış ya da kızartılmış halde servis edilirken öteki meyvelerle birlikte çiğ olarak parçalayıcı yardımı ile de tüketilebilir. Muz kabuğu, meyvenin kendisi kadar şekerli değildir. Olgunlaşmış muz kabukları, olgunlaşmamışlara nazaran daha tatlı olur.
Kaynak: Herkese Bilim Teknoloji
Cumhuriyet
