Genç piyanist Zelal Aktaş, 13 yaşında başladığı piyano eğitiminde iki yılın akabinde geçen ay New York’ta çevrimiçi olarak düzenlenen Golden Classical Music Awards müsabakasında Rachmaninoff – “Elegie” yorumuyla birinci oldu. Bu birinciliğin akabinde 2022’de dünyaca ünlü Carnegie Hall’da yapıtını seslendirmek üzere davet aldı. 15 yaşındaki Aktaş, ekim ayında da Almanya’da düzenlenen Grand Prize Virtuoso International Music yarışında da birincilik kazanmıştı. Aktaş’ın ağustos ayında Almanya Bonn Beethoven House’ta düzenlenecek olan gala konserinde sahneye çıkması bekleniyor.
Geç başladığı piyanoda iki yıllık eğitimin akabinde bu türlü kıymetli birincilikler kazanan Aktaş, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Müzik Hazırlık Lisesi’nde burslu olarak okuyor. Birinci öğretmeni Hacıbaba Adiloğlu, artık ise Oliver Jia’dan eğitim alıyor. “Müzik, kendimi bildim bileli hayatımdaydı” diyen Aktaş, daha 4-5 yaşlarındayken ablasının piyano derslerine katılıp anlamaya çalıştığını söylüyor. Aktaş, “Küçüklüğümden beri müzik dinlemeyi sahiden çok seviyorum. O vakitler müzik, benim için daha çok hobi üzereydi. 12-13 yaşıma geldiğim vakit ilerlemem gereken mesleğin bu olduğunu anladım. Başta, enstrümanım olan piyanoyu tek başıma anlamaya çalışıyordum. İlgim gittikçe artınca müzisyen olan babam, annem piyanoya ve müziğe olan ilgimi fark ettiler. En kısa vakitte profesyonel bir eğitim almam için uğraştılar. 13 yaşımda ise profesyonel piyano eğitimime başlamış oldum” diyor.
GEÇ BAŞLADI, ANCAK…
Kendisi 13 yaşında piyanoya başlarken yaşıtlarından kimileri en az 10 yıldır piyano eğitimi alıyordu. Hala bunun zorluklarını yaşadığını söylüyor Aktaş: “Küçük yaşlarda başlayan sanatkarlara oranla yanılgı yapma ve alışamama talihim çok daha mümkün. Her ne kadar birtakım şeyleri deneyim ederek öğrenmem gerekse de bu yaşlarda bunu deneyim etmem benim için çok daha sıkıntı oluyor.” Lakin kolay adapte olan birisi olduğu için bununla başa çıkabildiğini de lisana getiriyor.
GÜNDE 8 SAAT ÇALIŞMA
Aktaş’ın iki yıldır tüm hayatı müzik. Günde toplam 7-8 saatini çalışararak geçiriyor. Aktaş, “Genellikle günde 3-4 saatimi piyano çalışmakla, 1-2 saatimi müzik teorisi ve solfej çalışmakla ve 1-2 saatimi ise beste yapmakla geçiriyorum. Bu saatler dışında da yeni bestekarlar tanıyıp, yeni eserler keşfetmekle geçiriyorum” diyor.
Bütün bu çalışmaların karşılığını birinciliklerle alması büyük bir moral ve motivasyon kaynağı olmuş Aktaş için. Amacı de dünya çapında ünlü bir bestekar ve konser piyanisti olmak.
Yeni heyecanı Almanya ve New York’ta vereceği konserler. “Konserlerime şimdiden hazırlanıyorum” diyen genç sanatçı, “Benim üzere birçok sanatkarın ülkemizi yurtdışında temsil etmesi beni çok gururlandırıyor. Başarılarımızla kendimizi, sanatımızı, icramızı ve en kıymetlisi ülkemizi tanıtıyoruz. Bunun bir kesimi olmak çok gurur verici” diye konuşuyor.
ÖĞRETMENİNİ ÖRNEK ALIYOR
15 yaşındaki Zelal Aktaş, “Kendisine kimleri örnek aldığı” sorusuna ise şu karşılığı veriyor: “Öncelikle piyano öğretmenim olan Oliver Jia’yı çok örnek alıyorum. İlerde kendisinin olduğu üzere çok başarılı, mükemmel bir piyanist ve öğretmen olmak istiyorum. Birçok öğretmenim bana çok örnek oluyor ve sahiden onları örnek almamak mümkün değil. Bestekarlardan, en çok Sergei Rachmaninoff’u örnek alıyorum.
Türk piyanistlerden; İdil Biret, Gülsin Onay ve Fazıl Say’ı, öteki piyanistlerden; Martha Argerich, Sviatoslav Richter, András Schiff, Glenn Gould, Krystian Zimerman, Daniel Barenboim ve daha birçok piyanisti örnek alıyorum.”
Cumhuriyet
