Memleketler arası Güvenlik Analisti Kaan Kutlu Ataç; AB Kurulu Lideri Charles Michel ve Avrupa Birliği (AB) Komitesi Lideri Ursula von der Leyen’in ortasında yaşanan temsili çekişmenin Türkiye’ye düzenledikleri ziyaret sırasında “koltuk krizi” üzerinden ortaya çıktığını belirtti. Ataç, Türkiye’nin siyasi istihbaratın yorumlanmasıyla bu çekişmenin Türkiye’nin lehine kullanılabileceğini belirterek “Avrupa’daki başkanlar ortasındaki bu bölünme Türkiye’nin çıkarı açısından kullanılabilirdi” dedi. Ataç, ayrıyeten dış basına yansıyan haberlerde koltuk krizine emsal bir sorunun yemek sırasında da yaşandığını aktardı.
“KOLTUK KRİZİ”
Memleketler arası Güvenlik Analisti Kaan Kutlu Ataç, AB Kurulu Lideri Charles Michel ve Avrupa Birliği (AB) Komitesi Lideri Ursula von der Leyen’in Türkiye ziyareti sırasında yaşanan “koltuk krizi”ni Cumhuriyet’e kıymetlendirdi. Yaşanan olayın, AB’nin liderlik yapısı içindeki bir görüş ayrılığını ortaya çıkardığını aktaran Ataç, “AB başkanları ortasındaki rekabetin öznesinde Türkiye haksız ve gereksiz bir halde dış basında eleştiriliyor. AB Kurulu ile AB kurulu liderlerinin yurtdışında bir protokol meseleleri var. AB’nin resmi sitesindeki hiyerarşik yapısına nazaran, kurul parlamentonun çabucak altında yer alıyor. Yani Michel üstte Leyen de altta gözüküyor” dedi. Uygulanan protokolde inisiyatifin Michel takımında olduğunun göründüğünü söyleyen Ataç, olayın art planında da diğer olaylar yattığına dikkat çekti. Ataç, “Pazartesi günü yaşanan bir olay var. Pazartesi günleri Michel ve Leyen’in standart olarak gerçekleştirdikleri toplantılar oluyordu. Bu pazartesi bu rutin görüşme neden bildirilmeksizin iptal edilmiş. Lakin Michel takımından şöyle bir açıklama yapıldı: Michel Senegal Devlet Lideri ile görüşecek. Fakat bu açıklamada yeniden Leyen’in isminden kelam edilmiyor. Bunlara baktığımız vakit siyasi istihbarat dediğim şey, Avrupa’daki önderler ortasındaki bu bölünme Türkiye’nin çıkarı açısından kullanılabilirdi” dedi. Von der Leyen’in görüşmeye gelirken giydiği kırmızı ceket ve beyaz gömlekle “Türkiye vurgusunu” ön planda tuttuğunu anlatan Ataç, “Türkiye bunu analitik seviyede kullanabilseydi, bu kırmızı beyazla dünyaya çok farklı bir ileti verilebilirdi” tabirlerini kullandı.
Cumhuriyet
