Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu Lideri Canan Güllü’nün konuk konuşmacı olarak katıldığı ‘İstanbul Mukavelesi Yaşayacak’ toplantısına İKKB bünyesindeki dernek temsilcileri ve üyeleri katılarak Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına reaksiyon gösterdi.
Toplantının açılışında konuşan İKKB İdare Heyeti Lideri Huriye Serter, bugün büyük hüzün duymanın ötesinde öfke de duydukları İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilmesi konusunu konuşmak istediklerini söyleyen Serter, “Biz bayanlar olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiyoruz, resmi olarak da bu kontrata geri dönene kadar çabamız sürecektir” dedi. Bayanların öldürüldüğünü, katledildiğini söyleyen Serter, “Biz bayanlar eşit özgür yaşamak istiyoruz. Eşitliğe düşman, bayana düşman olanlar ‘Sözleşmeyi kaldırdık’ diyorlar. TBMM’nin oy birliği ile kabul ettiği bir mukaveleyi tek bir kişinin ‘kaldırdım’ demesini kabul etmiyoruz. Bizler Atatürk’ün kadınlarıyız ve mücadeleci bir bayan hareketine sahibiz. Bu çabadan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Bayanı annelik mesleğine hapseden anlayışı reddettiklerini söyleyen Serter, “Gelecek bizim, umudumuzu yitirmedik ve çabamızı sonuna kadar götüreceğiz. Dünyanın biz bayanlara muhtaçlığı var, bu gerçeği hiç kimse değiştiremeyecek” dedi.
“İSTANBU KONTRATI KENDİ TECRÜBELERİYLE YERLİ VE MİLLİDİR”
Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu Lideri Canan Güllü ise İstanbul Sözleşmesi’ni bu iktidarın hazırladığını ve o devirde kendi bünyesinden dahi itiraz gelmediğini hatırlatarak, “Kendi tabirleri ile yerli ve ulusal bir kontrat bu. Avrupa’nın bize dayattığı, bizim yabancısı olduğumuz bir kontrat değil, şahsen kendimizin yazdığı, hususlarını bu iktidarın kaleme aldığı bir kontrat. Dün kendi yazdıklarını bugün inkar noktasına gelmelerini kabul etmiyoruz” dedi. Bayanlar olarak son derece yürekli olduklarını söyleyen Güllü, “31 yıldır alanda çalışan bir bayanım. Palavra söylüyorlar, kimin, ne fikirle karar aldığını anlayacak kadar da bu gayrette deneyimliyiz. Bu ülkede yaşananları çok iyi bilen bir çatı örgütüne sahibiz. 1896 yılından beri örgütlü bir bayan çabası var bu topraklarda. Nerede yanlış var hiç çekinmeden söylüyoruz, yeniden söyleyeceğiz” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nin 81 hususun tamamının ‘kadınlara, kızlara, farklı cinsel yönelimlere ayrımcılık yapma’ diyen bir kontrat olduğunu vurgulayan Güllü, “Durum AB’ye ve ABD’ye dahil tüm dünyaya süreci anlattık, anlatıyoruz. Bayan hareketi olarak ‘bize yardım edin’ demiyoruz, ancak buradaki süreci anlatmak zorundayız. Hukuka uymaya herkes mecbur. Cumhurbaşkanı olsa da uymak durumundasınız. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı hukuksal değildir ve yok hükmündedir” diye konuştu.
“SARI ÖKÜZ BİR DEFA VERİLİR”
TEK İMZA İLE ÇIKILAMAZ
Tek imza ile memleketler arası kontrattan çekilmeyi kabul etmenin, her kanunu, her mukaveleyi bir gecede ortadan kaldırılabileceğini kabul etmek manasına geldiğini söyleyen Güllü, “İran’da bayanın sokağa yanında erkek olmadan çıkamayacağı kararı da bir gecede alınmıştı. İran olmayacağız, bunu asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz” dedi.
Mayıs’ta bir miting yapacaklarını söyleyen Güllü, “Bu süreçte tüm kanallardan bunun çabasını vereceğiz, şuuru yükselteceğiz ve sokağı da terk etmeyeceğiz. Sokaklar kadınlarındır” diye konuştu.
“DAVA AÇIN”
Danıştay’a dava açmanın ne sonuç vereceği konusuna da değinen Güllü, “Dava açmak çok kıymetli. Dava açmak bu iktidara ‘senden korkmuyorum ve bu kararına reaksiyon gösteriyorum, hukuksuz olduğunu yüzüne söylüyorum’ demektir” dedi.
Danıştay’ı, Yargıtay’ı Anayasa Mahkemesi’ni kendisinin atadığı bir yapıda olumlu türel sonuç almayı umarak dava açmadıklarını söyleyen Güllü, “Bu bir irade beyanıdır, yürek gösterme ismine çok pahalıdır. Her kurum, her dernek dava açmalı, ‘zaten açıldı bana ne gerek var’ denmemeli. Muhalefetin büyüklüğünü göstermek ismine dava açmak çok önemli” diyerek kelamlarını tamamladı.
Cumhuriyet
