İmamoğlu, İBB’ye devredilen Kenter Tiyatrosu’nun pandemiden çabucak sonra perdelerini açacağını söyledi

Türk tiyatrosunun duayen sanatkarı Yıldız Kenter, 17 Kasım 2019’da, akciğer rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Kenter için, ismiyle özdeşleşen Kenter Tiyatrosu’nda, 19 Kasım 2019’da düzenlenen anma merasiminde konuşan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, “Alkışlarınızın dinmeyeceği bir salonu İstanbul kentine süratlice ikram etmek istiyoruz. Elbette ki tüm maneviyatını koruyarak, ismine layık, özgün ve özgür biçimiyle, ebediyen var olacak teminatıyla İstanbul halkına armağan etmek istiyoruz. Hiç sönmeyecek bir yıldızdan bahsediyoruz. Cumhuriyet’in bir yıldızından, yüz yılın bir yıldızından bahsediyoruz. Birçok imkansızı başarmış, gerektiğinde ülkesine, insanlara umut vermiş, sanatın varlığının en sıkıntı şartlarda bile simgesi olmuş bir beşerden bahsediyoruz. Münasebetiyle hem bizlerin hem de yakın arkadaşlarının azmiyle hem de bu hoş İstanbul’un ona olan borcunun ödenmesiyle bir arada sorumluluğumuzu yerine getireceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın” demişti.

İBB MECLİSİ, OY BİRLİĞİYLE KARAR ALDI

İBB Meclisi, 15 Ekim 2020 tarihli oturumunda oy birliğiyle aldığı kararla, Şişli’deki Kenter Tiyatrosu’nun Kent Tiyatroları bünyesinde faaliyetini sürdürmesine karar verdi. İmamoğlu, yine üretim çalışmalarının başlayacağı Kenter Tiyatrosu’nda, İBB Sözcüsü Murat Ongun ve Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan ile birlikte incelemelerde bulundu. İnceleme seyahatinde, Türk tiyatrosunun bir öbür duayen ismi merhum Müşfik Kenter’in kızı Elvan Kenter ile Kenter Tiyatrosu’na yıllarca oyuncu ve direktör olarak hizmet veren İstanbul Aydın Üniversitesi Tiyatro Kısım Lideri Mehmet Birkiye de hazır bulundu.

İMAMOĞLU: İŞİMİZ YENİ BAŞLIYOR

Şişli Halaskargazi Caddesi üzerinde bulunan tiyatronun İstanbul’un kültür-sanat hayatında çok özel bir yeri olduğunu vurgulayan İmamoğlu, yaptığı değerlendirmede şu sözleri kullandı:

“Yıldız Hanım’ı kaybettiğimiz gün itibariyle, burada çok sıkı bir dayanışma ve iş birliğiyle hem ailesiyle hem Kenter Tiyatrosu’nun hamileriyle oturup konuşarak, sahiden karşılıklı fedakarlıkla çok hoş bir iş birliği ürettik bugüne kadar. Artık Kenter Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin. Onların isminin ve onların kimliğinin yaşatılmasıyla bir sürece geçiş yapacak. Bu tabi İstanbul’un zenginliği. Bu zenginliğin, İBB çatısı altındaki varlığının çok pahalı ve çok kalıcı olacağını düşünüyorum. Bu manada işimiz yeni başlıyor. Daima birlikte düşünerek, ailesini, geçmişte bu tiyatroya hizmet etmiş bütün sanatkarları, onların fikirlerini, anılarını katarak bir ortak akılla burayı tasarlayıp, süratlice bir tadilatı ve bir imalat sürecini oluşturacağız. Bir nevi onarım üzere düşünebiliriz. Ve burada inşallah Kenter Tiyatrosu, perdelerini tekrar İstanbul halkına -umarım pandemiden çabucak sonra- açacak hale gelecek. Çok süratli hareket edeceğiz. Ben, heyecan duyuyorum. En süratli ne kadar sürer terminini arkadaşlarımdan süratlice alacağım ve bunu kamuoyuyla, ailemizle, tiyatronun değerli temsilcileriyle paylaşacağız. Bir arada üreteceğiz, İstanbul halkına ikram edeceğiz.”

ELVAN KENTER: ÇOK HEYECANLIYIM, SÖZLERİ SÖYLEYEMİYORUM

Müşfik Kenter’in kızı, Yıldız Kenter’in yeğeni Elvan Kenter ise, hislerini, “Şu anda çok heyecanlıyım, sözleri söyleyemiyorum. Biz de çok heyecanlıyız, tiyatronun isminin, halamın, babamın bu biçimde devam etmesinden ötürü. Çok mutluyum” kelamlarıyla lisana getirdi. Projeyi “olağanüstü” olarak niteleyen Mehmet Birkiye de “Çünkü, bu binanın her vakit devam etmesini, yaşamasını isterdi Yıldız Hanım. Sayın Lider ve belediyenin öteki çalışanları da çok iş birliği içinde oldular ve 45 yıldır burada çalışan bir oyuncu, direktör olarak, buranın devam etmesi, bu fikir beni çok heyecanlandırıyor. Heyecanlandırmaktan öte, Türk Tiyatrosu’na çok büyük bir katkı yapacağını düşünüyorum” dedi.

KENTER TİYATROSU HAKKINDA

Devlet Tiyatrosu’ndan ayrılan Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter kardeşlerin, 1960 döneminde oluşturduğu topluluk, Site Sineması’nın üst katında, Muhsin Ertuğrul idaresinde oyunlar sahnelemeye başladı. Sahnelenen birinci oyun, Amerikalı muharrir W. Gibson’un “Salıncakta İki Kişi” oldu. Tiyatronun çekirdek takımında Yıldız ve Müşfik Kenter’den öteki, Genco Erkal, Şükran Güngör, Sadri Alışık da bulunmaktaydı. Topluluk, Site Tiyatrosu olan ismini değiştirerek 1962’de Kent Oyuncuları ismini aldı. Birinci oyunları, Jean Anouılh’un “Antigone” isimli yapıtıydı.

Kent Tiyatrosu oyunlarını bir müddet Dormen Tiyatrosu’nda sahneledi. Koltuk satma kampanyası ile takviye toplayarak Harbiye’de inşa ettikleri tiyatro binası 1968’de tamamlandı. Topluluk, Necati Cumalı’nın “Nalınlar”, “Derya Gülü”; Cahit Atay’ın “Pembe Kadın”; Melih Cevdet Anday’ın “Mikadonun Çöpleri” üzere yerli oyunlarını, Anton Çehov’un “Üç Kızkardeş”; Bertolt Brecht’in “Üç Kuruşluk Opera”; Eugene Ionesco’nun “Sandalyeler”; Harold Pinter’in “Kapıcı” üzere yabancı oyunları sergiledi.

Cumhuriyet