Zeytinyağı beden için hayli kıymetlidir. Kıymetli bir vitamin ve mineral kaynağı olarak kabul edilir. Sızma zeytinyağı A, D, E ve K vitaminleri, antioksidanlar, omega 3 ve omega 6, polifenoller ve linoleik asit içerir.
Zeytinyağının ana sırrı, insan bedeni tarafından kolay kolay emilmesidir. Yüksek ölçüde antioksidan ve E vitamini içerir, bu da K ve A vitaminlerinin emilmesine yardımcı olur.
Her şeyde olduğu üzere zeytinyağı tüketiminde de ölçü değerlidir. Kalorisi yüksek bir eser olduğu için (100 gr zeytinyağı 900 kalori içerir), günde iki yemek kaşığından (150 kalori) fazla tüketilmesi istenmeyen bir durumdur.
ZEYTİNYAĞININ 8 YARARI
Dünyanın dört bir yanındaki beslenme uzmanları son yıllarda zeytinyağına bilhassa dikkat çekiyor. Sıcak ve soğuk yemekler hazırlamak için kullanılabilen zeytinyağı, yararlı özelliklerine ek olarak mükemmel bir aroma ve tada sahiptir.
İşte diyetinize zeytinyağı eklemek için 8 neden:
Tekli doymamış yağlar açısından zengindir
Zeytinyağı, omega 3 ve omega 6 üzere sağlıklı yağlar içerir. Lakin hepsinden değerlisi, toplam bileşimin yüzde 73’ünü oluşturan tekli doymamış oleik asit içerir.
Çalışmalar, oleik asitin iltihabı azalttığını ve kanserin önlenmesi üzerinde bir tesiri olabileceğini doğrulamaktadır. Ek olarak, tekli doymamış yağlar yüksek sıcaklıklara sağlamdır, bu nedenle yağ, kızartma sırasında bile sağlıklı kalabilir.
Ender bulunan antioksidanlar içerir
Sızma zeytinyağı çok besleyicidir. Esansiyel yağ asitlerine ek olarak, K ve E vitaminlerinin yanı sıra kronik hastalık riskini azaltan güçlü antioksidanlar içerir. İltihapla savaşırlar ve kan kolesterolünü oksidasyondan koruyarak kalp hastalıklarını önlemeye yardımcı olurlar.
İltihap önleyici özelliklere sahiptir
Bedendeki kronik inflamasyon diyabet, artrit ve Alzheimer hastalığına yol açabilir. Zeytinyağı içeriğindeki oleocanthal sayesinde iltihabı azaltmaya yardımcı olur. Ağrı kesici ve iltihap önleyici ilaçlar üzere davranan bir antioksidandır. Araştırmalar, zeytinyağı antioksidanlarının iltihaplanmaya neden olan proteinleri ve genleri baskılayabildiğini gösteriyor.
Artritle savaşmaya yardımcı olur
Romatoid artrit, bedendeki sağlıklı hücrelerin etkilendiği ve eklemlerin tahrip olduğu otoimmün bir hastalıktır. Yemeklere zeytinyağı eklemek oksidatif gerilimi ve iltihabı azaltmaya yardımcı olur. Uzmanlar onu balık yağı ile birleştirmeyi tavsiye ediyor, bu karışım eklemleri güçlendirir, ağrıyı hafifletir ve artritte el sertliğini azaltır.
Diyabet riskini azaltır
Uzmanlar, zeytinyağının kan şekeri ve insülin hassaslığı üzerinde yararlı tesirleri olduğuna inanıyor. Bu, Akdeniz diyetinin tip 2 diyabet geliştirme riskini yüzde 40’tan fazla azalttığını gösteren 418 kişilik bir çalışma ile doğrulanmıştır.
Zayıflamaya yardımcı olur
Diyetteki yağ ölçüsü mutlaka sonlandırılmalıdır. Bununla birlikte, beslenme uzmanları, zeytinyağı açısından güçlü Akdeniz diyetini, zayıflama ve sıhhat için en yararlı ve tesirli olanlardan biri olarak görüyorlar. 30 ay süren bir deneyde, günde yaklaşık 7 bin üniversite öğrencisi yemeklerine zeytinyağı ekledi. Yalnızca sıhhatlerini güzelleştirmekle kalmadılar, kimileri kilo da verdi.
İnmeyi önlemeye yardımcı olur
Gelişmiş ülkelerde inme, kalp yetmezliğinden sonra ikinci en yaygın mevt nedenidir. 841 bin kişiyi kapsayan 32 çalışmada, zeytinyağının inme riskini azaltabilecek tek tekli doymamış yağ kaynağı olduğu görüldü.
Antibakteriyel tesire sahiptir
Zeytinyağı, mide ülserlerinin yaygın bir nedeni olan Helicobacter pylori de dahil olmak üzere ziyanlı bakterileri bastırır. Zeytinyağının bu bakterinin 8 suşuyla savaştığı bilinmektedir. Bunlardan üçü antibiyotiklere bile dirençlidir. Enfeksiyonla savaşmak için uzmanlar günde 30 gr zeytinyağı yemeyi tavsiye ediyor.
ZEYTİNYAĞI NASIL SEÇİLİR?
Zeytinyağı çeşidi yemek pişirmede kıymetlidir. Örneğin, kızartma için besbelli bir aromaya sahip yağ, haşlama için daha sofistike bir koku önerilir.
Zeytinyağında asitlik ne kadar düşükse, aroması o kadar sofistike kabul edilir. Hakikat seçimi yapmak için etiketlere dikkat edin. Filtrelenmemiş/sızma zeytinyağı en uygunu olarak kabul edilir. Tipik olarak etiketlerde filtrelenmemiş, filtre edilmemiş, sızma zeytinyağı olarak geçer.
Tüm yararlı eser elementler ve vitaminler, asgarî sürece maruz kalan besinlerde depolanır. Bu nedenle süreç görmemiş yağ tercihi daha sağlıklıdır.,
Sızma zeytinyağında zeytinlerdeki antioksidanlar ve biyolojik olarak etkin unsurlar korunur. Ayrıyeten, eserin şişesi sızma işaretiyle işaretlenmiştir, lakin içeriği rafine yağlarla seyreltilebilir. Etikette belirtilen bileşime ve kalite evrakına dikkat edin.
Sürece tekniğine ve zeytin çeşidine bağlı olarak yağın rengi farklı olabilir. Açık altından koyu yeşile kadar değişir. Zeytinyağının tadı tatlımsı, ekşi, tuzlu yahut hafif acı bir tat ile zengindir. Acı, sirke yahut metalik tat, sululuk, karakteristik aroma eksikliği fark ederseniz, bu yağ yüksek kalitede değildir.
Yağın kalitesini ve yararlı özelliklerini korumak için koyu renkli cam kaplar en uygun olarak kabul edilir. Zeytinyağının buzdolabında saklanması tavsiye edilmez. Serin ve karanlık bir yerde saklayın.
Zeytinler ekseriyetle kış aylarında, Aralık’tan Şubat’a kadar hasat edilirler. Erken hasat, besbelli bir kokuya ve yeşilimsi bir renge sahip olurken, olgun zeytinler hafif bir tada sahip sarı-altın bir yağ sağlar. Kural olarak, zeytinler elle hasat edilir, bir ağaçtan ortalama 7-8 kg alınır ve 1 litre yağ elde etmek için 5 kg zeytin gerekir.
Dünya pazarında zeytinyağının ana tedarikçileri Türkiye, İtalya, İspanya, Yunanistan, Tunus, Suriye ve Fas’tır.
Ek olarak, zeytinyağı saflaştırma derecesinde farklılık gösterir. Doğal (rafine edilmemiş) sızma zeytinyağı bilhassa faydalıdır. Bu yağın kalitesinin bir öbür göstergesi asitliktir, ne kadar düşükse, yağın kalitesi o kadar yüksek olur. Sızma zeytinyağı yüzde 0,8’den fazla olmayan bir asitliğe sahiptir ve tadı kusursuz olarak sınıflandırılır. Zeytinyağı cam şişelere ve teneke kutularda saklanır.
Başka bitkisel yağların tersine, zeytinyağının kıymetli bir avantajı vardır, ısıtıldığında (kızartma sırasında yahut derin yağda kızartılırken), kanserojen oluşturmadığı bilinmektedir. Ayrıyeten bilmelisiniz ki bir şişe yağın içinde tortu varsa bu kalitesiz olduğu manasına gelmez. Bu yalnızca yetersiz filtrelemesinden kaynaklanır.
Zeytinyağının saklama koşullarına ve raf ömrüne gelince, tüm bitkisel yağlar üzere bir yıldan fazla saklanmamalıdır. Uzmanlar, zeytinyağının yararlı özelliklerinin, güzel tadı ve aromasının piyasaya çıkış tarihinden itibaren birinci beş ay boyunca kaybolmadan korunduğunu söylüyor.
Zeytinyağı yalnızca yemek pişirmede değil, tıpkı vakitte besin ve sürece sanayilerinde, sabun ve kozmetik üretiminde ve ayrıyeten tıpta yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ensonhaber
