Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sıhhat, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde kolon kanseri tedavisi gören 93 yaşındaki Recep Çelik’in ismi tıpkı, fakat soyismi farklı olan bir hastayla evrakları karıştı.
Birebir hastanede koronavirüs tedavisi gören69 yaşındaki Recep Yılmaz isimli vatandaş, ağır bakım ünitesinde yer olmadığı için Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Lakin Recep Yılmaz hastaneye sevk edilirken, kazara kanser hastası Recep Çelik’in evrakı gönderildi.
İhlas Haber Ajansı’nda yer alan habere nazaran; sevk edildiği gece burada vefat eden Recep Yılmaz’ın ailesi yerine Recep Çelik’in ailesine vefat haberi bildirildi. Aile, babaları Recep Çelik’i Covid-19 hastası olduğu gerekçesiyle göremeyeceklerini öğrendiklerinde ikinci bir şok daha yaşadı.
Daha sonra morga giden aile, tamamlanan süreçlerin akabinde cenazeyi resmen teslim almış oldu. Babaları zannettikleri Recep Yılmaz’ın cenazesini filyasyon takımıyla birlikte Çanakkale Yeni Kent Mezarlığı’nda annelerinin yanındaki aile mezarlığına defnettiler.
Daha sonra hastaneden, ‘Babanız Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sıhhat, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde’ halinde telefon aldığını sav eden Recep Çelik’in oğlu Hilmi Çelik, hastaneye gittiğinde babasını görünce şoke oldu.
‘BABAM COVİD HASTASI DEĞİLDİ, İTİRAZ ETTİK, LAKİN DÜZELTTİREMEDİK’
Yaşanan süreci anlatan Recep Çelik’in oğlu Hilmi Çelik, “Babamın ağır bakıma yatması gerekiyormuş Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sıhhat, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde yer yok. Müşahede odasına aldılar 2-3 gün oralarda kaldı. Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde bir yer açılınca bunlar babam Recep Çelik’in ismine bir evrak düzenliyorlar, ancak araca öteki bir Recep’i bindiriyorlar ve Devlet Hastanesine getiriyorlar. Burada ağır bakıma koyuyorlar, adamcağız da ağır bakımda ölmüş. Bizi çağırdılar ‘Babanız öldü’ diye, elimize vefat raporunu verdiler. Baktık Recep Çelik, T.C kimlik numarasına baktık o da birebir. Yalnız orada Covid-19’lu yazıyordu, biz ona itiraz ettik. Babam zira aşılarını olmuştu. Huzurevinde kaldığı için testini de yaptırmıştı. O da negatif çıkmıştı. Bu yüzden itiraz ettik, lakin düzelttiremedik” dedi.
‘AMELİYAT YERLERİ BİLE AYNI’
Çelik, “O hastanın sahipleri de yana yakıla yakınlarını arıyorlarmış. Sonuçta bizi pazartesi günü çağırdılar ‘Böyle bir yanlışlık olmuş, Araştırma Hastanesi’nin 5. katında dahiliye katında bir Recep Çelik yatıyor. Gidip, bakın babanız mı?’ dediler. Gittik, baktık, babamız orada. Biz kimi gömdük? Dün bizim gömdüğümüz Recep Çelik kimdi? Onun soyadı değişikmiş. Fakat biz adamı gömdük. Bugün savcılığa biz de, adamın ailesi de tabir verdi. O mezar herhalde açılacak, onu aile mezarlığımızdan alacaklar ve öbür bir yere defnedecekler. Bizim aile mezarlığımız da boşalacak. Bundan sonraki süreç artık savcılıkta. Bu olayı kim yaptıysa cezasını çeksin dedik” formunda konuştu.
‘HASTA HAKİKAT, EVRAK YANLIŞ’
ÇOMÜ Sıhhat, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muammer Karaayvaz, “Covid-19 hastası Recep Yılmaz’ın Devlet Hastanesi ağır bakım servisine sevk edilmesi gerekiyordu. Boş yer olduğu için bu hastayı Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi’ne sevk etmeye karar verdik. Gerçek hasta gidiyor, hakikat tedavi uygulanıyor. Lakin yanlış evrak gidiyor. Yanlışlık da buradan kaynaklanıyor. Olağan hastalarda o kadar benzerlik var ki, ikisi de ameliyatlı, ikisinin de başında kocaman ben var” dedi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Cumhuriyet
