Pandemi, ruh sıhhatinin ehemmiyetini her zamankinden daha fazla pekiştirdi. Bu duyguyu tetikleyen en önemli neden aslında, belirsizliktir. Bilgi eksikliğinden ötürü beşerler telaşlarını uyku, hatta yemek üzere tahlillerle gidermeye çalışırlar. Kuşkusuz, bir dereceye kadar yardımcı olur, lakin bazen dert düzeylerini yönetmek yerine daha da kötüleştirirler. Nasıl olduğunu bilmek ister misiniz?

Şok edici gelebilir, lakin telaş ve gerilimin bağırsak sağlığımızla irtibatlı olduğu doğrudur. Yani bağırsaklarımız ne kadar sağlıklı olursa zihnimiz de o kadar keyifli ve sakin olur. Bağırsaklarımız ve beynimiz de temaslıdır, bu yüzden ne vakit kaygılı hissetseniz, ishal, mide bulantısı, kusma, ağır nefes alma, artan kalp atış suratı vb. üzere fizikî belirtiler de yaşayabilirsiniz.

Bağırsaklarınız sağlıklıysa, iç savunma sisteminiz güçlüdür ve virüsler yahut bakteriler tarafından tetiklenen her türlü enfeksiyonla kolay kolay savaşabilirsiniz. Memnunluk hormonu olan serotoninin %90’ının bağırsaklarımızda üretildiğini biliyor muydunuz?

Bağırsaklarımız ağzımızdan, yemek borusundan, midemizden, bağırsaklarımızdan vb. başlayan birçok organı içerir. Bizi dış dünyadan koruyan çok ince bir astarı vardır. Gerekli olmayanları ortadan kaldıran ve beslenmemiz için gerekli besinleri içeride tutan bir kapı yahut bariyer misyonu görür.

Bu astar hasar gördüğünde, tüm toksinler ve istenmeyen şeyler içeri girebilir ve iltihaplanmayı tetikleyebilir, bu da bizi epey endişelendirebilir. Bu nedenle, gerilim ve tasayı yönetmek kelam konusu olduğunda bağırsaklarımızı korumak çok değerlidir. İşte, bağırsağınıza ziyan verebilecek ve sizi daha fazla endişelendirebilecek yiyecekler;

1. ŞEKER

Şekerin tatlı bir zehir olduğu ve çok fazla şeker tüketmenin bedenimiz üzerinde ziyanlı tesirleri olabileceği bir sır değil. Gücümüz düştüğünde ekseriyetle şekerli yiyeceklere yaslanırız, lakin şeker bedenimizin gerilime reaksiyon verme yeteneğini zayıflatabilir.

Şeker, beyinde kortizolün (stres hormonu) salınımını mahzurlar ve bu da sizi sakinleştirir. Şeker yediğinizde, iyi hissetme hormonu olan dopamin salgılanır ve bu da kortizol düzeylerini düşürür. Lakin çok fazla şekerin daha fazla şeker isteyeceğini unutmayın. Yani, her telaşlı yahut gerilimli hissettiğinizde şeker tüketmeye devam ederseniz, beyniniz kendi dopamin salınımını durdurur ve sakinleşmek için şekere bağımlı hale gelir. Şeker, bağırsaklarınızdaki sağlıklı, iyi bakterileri azaltır ve dengesizlik yaratır. Bedeninizdeki iltihabı arttırır ve tasayı kötüleştirebilir.

2. GLUTEN

Gluten, buğday, arpa ve çavdar üzere belli tahıllarda doğal olarak bulunan bir depolama proteini ailesidir. Günümüzde kullanılan sürece usulleri nedeniyle çağdaş buğday, kimi beşerler için problemlere neden olabilecek bir şeydir.

Kolay bir deyişle, bağırsak duvarı, hangi hususların kan sirkülasyonuna ve organlara geçtiğini belirleyen bir kapı bekçisi vazifesi görür. Olağanda ince bağırsakta hücreler ortasında sıkı irtibat ismi verilen küçük boşluklar vardır.

Bunlar hasar görürse yahut çok gevşerse, bağırsağın sızmasına neden olarak bağırsaktaki hususların ve organizmaların bedende iltihaplanmayı tetikleyebilecek kan dolanımına sızmasına neden olabilir. Ayrıyeten bağırsaktaki memnunluk hormonu serotonin üretimini de azaltabilir.

3. SÜT ESERLERİ

Süt eserleri dediğimizde inek, keçi üzere memelilerin sütünden elde edilen eserleri kastediyoruz. Buna peynir, süzme peynir, lor, yoğurt, kefir, tereyağı ve dondurma dahildir. Süt ve süt eserleri, yoğurt yahut kefirde bulunan kalsiyum, protein, makul B vitaminleri ve probiyotikler üzere birçok temel besin içerir.

Tam yağlı süt ve süt eserlerinde bulunan doymuş yağ, bedendeki mevcut iltihabı kötüleştirebilir. Akut inflamasyon bedeninizi enfeksiyon, yaralanma yahut hastalıktan korur, lakin devam ederse problemli ve ziyanlı hale gelebilir. İltihaplı bir bağırsak tasayı kötüleştirebilir.

4. ALKOL

İster inanın ister inanmayın, telaşınızı yönetmek için tükettiğiniz içecekler aslında onu daha da berbatlaştırıyor. Alkol nedeniyle serotonin ve başka nörotransmitter düzeyleri değişir ve bu da korkuyu daha da kötüleştirir. Alkol, sonlarınızı yatıştırıyor üzere görünebilir, lakin uykunuz ve sıvı alımınız üzerinde olumsuz bir tesiri olabilir. Alkolün tesiri geçer geçmez, eskisinden daha da telaşlı hissedebilirsiniz.

5. KAFEİN

Bu hakikaten güç olabilir lakin iç huzurunuz için bu küçük fedakarlığı yapın. Temel olarak, yüksek seviyede kafein serotonin üretimini azaltabilir ve sizi daha kaygılı ve gergin hale getirebilir. Düşük dozda kafein ziyan vermese de, hassas bağırsağa sahip şahıslar küçük ölçülere bile reaksiyon verebilir. Bu nedenle, sizin için ne kadar fazla olduğunu öğrenin ve bilhassa sabahları aç karnına günde iki bardaktan fazla içmeyin.

6. İŞLENMİŞ BESİNLER

Besinlerde bulunan fazladan şeker, kan şekeri seviyelerinizin inişli çıkışlı olmasına ve böylelikle güç seviyelerinizde dalgalanmaya neden olabilir. Kan şekeri seviyeleriniz düştüğünde, dert düzeylerini de yükseltebilir.

Çok ölçüde işlenmiş şeker tüketimi, hüzün, tasa ve sonluluk hislerine neden olabilir. Dikkat etmeniz gereken yalnızca tatlılar değil, tıpkı vakitte ketçap, beyaz ekmek, kimi salata sosları ve makarnalar üzere birtakım yiyeceklerde bulunan saklı şekerdir. Paket içinde gelen her şeyden uzak durun.

Ensonhaber