ABD’nin geçmişte izlediği Ortadoğu siyasetinin daha fazla bölgesel çatışma ve aşırıcılık doğurduğu belirtilen raporda, “Şimdi bu döngüyü kırma ve bölge için gelecek odaklı müspet vizyon uygulama zamanı” denildi.
ABD’de Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı ile istihbarat kuruluşlarına da raporlar hazırlayan RAND Corporation, ABD’de son periyotta misyona gelen idarelerin izlediği Ortadoğu siyasetlerinin, bölgede Amerikan çıkarları açısından olumlu sonuçlar üretmediği görüşünü aktardı. Raporda, ABD için Ortadoğu’da tehdide dayalı siyaset yerine diplomasiye ve ekonomik yatırımlara tartı veren bir siyaset önerildi. Öbür yandan ABD’nin bölgedeki aktifliğinin sürmesi gerektiği de savunuldu.
Raporda, “ABD, bölgesel ve global ortaklarıyla hatta vakit zaman global rakipleriyle de çok taraflı olarak çalışabilir. Bu bağlamda Körfez monarşileriyle İran ortasında tansiyonu düşürücü görüşmeler; Ortadoğu için bölgesel bir güvenlik forumu oluşturulması için diplomatik eforlar; IŞİD’le uğraş için global koalisyonun, aşırıcılıkla uğraşa odaklanarak devamının sağlanması birer örnek olabilir” denildi.
YPG TAKVİYESİ, ÖTEKİ YANDAN İDLİB VURGUSU
Raporda, insani yardımların ulaştırılması ve mümkün sığınmacı akınının durdurulması için ABD’nin İdlib konusunda Türkiye’yle daha yakın çalışmalar yapabileceği belirtilirken “kuzeydoğu Suriye’de istikrarın sürdürülmesi için” terör örgütü PKK’nin Suriye kolu YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG’ye ABD’nin verdiği dayanağın artırılması da önerildi.
RAND Corporation raporunu Cumhuriyet’e pahalandıran emekli Tuğgeneral Nejat Eslen “RAND’ın önerdiği yeni strateji, askeri güç yerine ekonomik yatırımları ve diplomasiyi önceliyor. RAND, ABD’ye bir manada Çin’in Kuşak-Yol inisiyatifinde uyguladığı biçimde bir yaklaşım öneriyor diyebiliriz. ABD, bugüne kadar askeri gücüne dayanırken Çin, ekonomik yatırımlarına öncelik vererek kendi tesir alanını genişletti. RAND’ın önerdiği yeni strateji, birebir vakitte Çin’in bölgede artan nüfuzunu kısıtlamayı da amaçlıyor” dedi.
RAND’ın önerdiği stratejinin, ABD için çok radikal bir değişiklik öngördüğünü ve bunun uzun vadede uygulanabileceğini söyledi. Eslen, “Bugün dünyada temel uğraş alanı ABD ile Çin ortasında Pasifik’tedir. Bu da silahlı çabadan çok ekonomik bir çaba. Bu stratejilerinin bu sıkıntılara deva olması da güç görünüyor” tabirlerini kullandı. RAND raporunda ABD’nin Suriye siyasetinde bir değişiklik önerilmediğine dikkat çeken Eslen, ABD’nin YPG’ye takviyesinin de sürdüğüne dikkat çekerek “Nasıl ABD’nin yeni bir Ortadoğu stratejisine muhtaçlığı varsa Türkiye’nin de yeni bir güvenlik stratejisine gereksinimi var” diye konuştu.
Cumhuriyet
