Antalya’da yaşayan Mehmet Çiftçioğlu, 2017 yılında midesinde yaşadığı rahatsızlık nedeniyle hastaneye başvurdu. Yapılan tetkikler sonunda midesinde tümöre rastlanan Çiftçioğlu’nun ameliyat olması gerektiği söylendi. Ameliyatta midesi alınan Çiftçioğlu daha sonra radyoterapi ve kemoterapi görmeye başladı. Tedavileri devam ettiği sırada Çiftçioğlu yemek yiyememeye ve daima kusmaya başladı. Çiftçioğlu kusma nöbetleri yüzünde geceleri uyuyamaz oldu. Mehmet Çitçioğlu, bu süreçte 87 kilodan 43 kiloya düştü.

Kusmasının sebebini araştırmak için tabiplere başvuran Çiftçioğlu, çoğunlukla ruhsal olduğu istikametinde karşılık aldı ve bir tahlile kavuşturamadı. Çiftçioğlu, iş yerindeki bir arkadaşının yönlendirmesiyle Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Doç. Dr. Tuğrul Çakır’a başvurdu. Yapılan tetkikler sonunda Çiftçioğlu’nun ameliyat olmasına karar verildi.

“SÜREKLİ KUSMA GEREKSİNİMİ HİSSEDİYORDUM”

2017 yılında bir tesadüf sonucu midesinde tümör olduğunu öğrendiğini söyleyen Mehmet Çiftçioğlu, “Sonrasında iyi bir cerrahi müdahale geçirdim ve midem büsbütün alındı. Sonrasında radyoterapi ve kemoterapi görmeye başladım. Tedaviler sonucunda yavaş yavaş yeme sorunum oluştu. Daima safra asitleri gelmeye başladı. Bilhassa gece yatış durumuna geçtiğim vakit daha fazla rahatsız etmeye, daima kusmaya gereksinimi hissettirmeye başladı” dedi.

“PSİKOLOJİK OLABİLECEĞİNİ SÖYLEDİLER”

Vakitle toplumdan kendini soyutlamaya başladığını belirten Çiftçioğlu, “Artık yemek yiyemez hale geldim. Her gittiğim yerde kusma isteği geliyordu ve önemli kilo kaybım başlamıştı. Daha evvel de farklı tabiplere başvurdum. Bana bu durumun ruhsal olabileceği söylendi. Daha sonra yapılan endoskopilerde, kasvet olduğu söylendi. Lakin bunun cerrahi ile nasıl düzeleceği noktasında kimse bana aydınlatıcı bilgi vermedi” diye konuştu.

“YÜRÜMEYE BİLE MECALİM KALMAMIŞTI”

Kusmalarının nedenlerini bulmak için arayışa girdiğini söyleyen Çiftçioğlu, “Bir gün iş yerimde bir arkadaşım haberlerde emsal bir hastalığı olan kişinin ameliyat olup düzeldiğini gördüğünü söyledi. Bunun üzerine Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdum. Artık yürümeye bile mecalim kalmamıştı ve haziran ayında ameliyat oldum. Başarılı geçen 4 saatlik ameliyat sonrasında yaklaşık 12 kilo aldım. Artık daha iyiyim. Benim üzere hastaların pes etmemesini ve daima tahlil aramalarını öneriyorum” dedi.

“EN BÜYÜK MUTLULUĞUM UYUYABİLMEK OLDU”

Ameliyat öncesinde gece uyku uyuyamadığını belirten Çiftçioğlu, “Sürekli safra asidi geldiği için dışarıda yemek yiyemiyordum. Kendini toplumdan soyutlamaya başlıyorsun. Yemek yemeye başlıyorsun, birinci lokmadan sonra geri geliyor ve masadan kalkmak zorunda kalıyorsun. Bu herkesin dikkatini çekiyor. Sokakta yürürken bile safra geliyor ve herkesin size baktığını düşünerek yavaş yavaş sokağa çıkmamaya başlıyorsunuz. Ameliyat öncesinde gece uykularım yoktu. Sabaha kadar ayaktaydım diyebilirim. Şu an en büyük mutluluğum gece rahat uyuyabilmem ve dışarı çıkıp yarım porsiyon da olsa yemek yiyebilmem” diye konuştu.

40 SANTİMETRE DARLIK

Çiftçioğlu’nun yapılan mide ameliyatının çok başarılı geçtiğini söyleyen Doç. Dr. Tuğrul Çakır, “Hastamız daha evvel yaptığımız bir ameliyatı görerek bize başvurdu. Kusmaları, şiddetli kilo kaybı ve her yediğini kusarak çıkarttığını söyledi. Ameliyatı çok başarılı geçmiş. Lakin kusmasının sebebini açıklamak için gastroenteroloji kısmımızda endoskopiler yapıldı. Mide ve yemek borusuyla yeni yapılan ince bağırsak ortasında 40 santimetre uzağında darlık olduğunu gördük ve ameliyat olmasına karar verdik. Ameliyat esnasında dar olan sekmendin birini gördük başkasını görmek için tekrar endoskopi yaptık. İkinci darlığın da bu anastomozdan yaklaşık 40 santimetre uzakta olduğunu gördük. O kısma anastomozları bozarak tekrardan revizyon cerrahisi yaptık” dedi.

AMELİYATIN AKABİNDE 12 KİLO ALDI

Hastanın ameliyatın akabinde kilo almaya başladığını söyleyen Doç. Dr. Çakır, “Hastamızın ameliyat öncesindeki en büyük şikayeti gece kusmalarıydı. Özellik gece 01.00’de başlayan ve 04.00’e kadar devam eden kusmaları nedeniyle 4 yıldır uykusuz gezdiğini söylemişti. Ameliyatın akabinde bu şikayetleri kayboldu ve yeme içme işlevleri da yerine geldi. Hastamız ameliyat öncesine nazaran 12 kilo almış durumda. Bu çeşit ameliyatların akabinde bazen bağırsak, mide yahut kalınbağırsak birbirine yapışabiliyor. Hastamız tümör hastasıysa aldığı ilaç ve ışın tedavisi bu yapışıklık sürecini hızlandırabiliyor. Şayet bu türlü bir şey başlarına gelmişse hastalarımız arayış gayretlerini sürdürmeli” diye konuştu.

“KEMOTERAPİ VE RADYOTERAPİYE BAĞLI OLABİLİYOR”

Ameliyat yerlerinde bu tıp darlıklar oluşabildiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Öcal, “Bu tip mide ve bağırsak ameliyatlarından sonra kemoterapi ve radyoterapiye bağlı olarak bulantı ve kusmalar gerçekleşebiliyor. Ameliyat yerinde darlıklar oluşabiliyor. Darlıklar oluştuğu vakit hastaların yedikleri yiyecekler distale geçemedikleri için hastalar bunu kusma yoluyla çıkarıyor. Kusmalar sırasında yemek borularında önemli ülserler görebiliyoruz. Endoskopi ile girerek darlığın nedenini belirliyoruz. Mehmet Bey’de de iki farklı noktada darlık gördük ve ameliyat ile bu darlıklar açıldı” sözlerini kullandı.

Cumhuriyet